16 Nisan 2015 Perşembe

Canın sağolsun

Soran olunca "İşte öyle blog açtım. Naçizane atıp tutuyorum eş dost okusun diye..." götünden sallayan ben, içten içe biliyorum ki; tek derdim dünyanın en ünlü yazarı olmak. Tamam bokunu çıkarmayalım; belki dünyanın değil ama Türkiye'nin... Düşününce gene rakipler güçlü... Mizah alanında mı desek? Ya kendime "Bi siktir git" demek istiyorum şu noktada! Hayaller bile küçülmüş kalmış, annemin çamaşırlarımı yıkarken 90 derecede kaynattığı kazaklarıma dönmüş. İncicaps'teki ikiye bölünmüş sayfada altındaki kırmızı bandın üzerinde HAYALLER / HAYATLAR yazan apaçi esprilerine bağlamış. Daha noolsun!!!
Yazı yazma sevdamı babama borçluyum. Ama sakın öyle NY logolu şapka takan, haftasonları kızını beyzbol maçlarına götüren, odanın kapısını çekinerek çalıp "Kart, konuşmak istermisin?" diye soran Amerikan filmi babaları aklına gelmesin. Beklentiyi yükseltme hemen. Ayrıca fazla uzaklara da gitme, Türk dizilerine gel. Ordaki babaların aynısı mı? Tabii ki hayır. Çok daha beter :) Dizilerde bir senarist olduğu için hareketlerde genel bir tutarlılık var. Neticede absürt komedi de bile abartı bir yere kadar. 
Her insan kendisini farklı ifade eder. Konuşmak da bir yöntem tabii... Yani dinleyen varsa keyifli... Kendi kendine konuşmak toplum tarafından pek hoş karşılanmadığı için dinlemeyen çoksa ister istemez yazmaya meylediyorsun. Ben de öyle yaptım. Yazdım. Kimse dinlemedi ama benim kendimle diyaloglarım tam gaz devam etti. Yaklaşık 12 tane günlüğüm vardı. Taaa ki...
Annemle babam boşanma arifesindeydi. Aynı evde, ayrı odalarda hayatlarını sürdürüyorlardı. Ben onlarla yaşamıyordum ama arada bir gidip ikisinin de gönlünü hoş etmem icap ediyordu. Babam cimrilikten evin tüm odalarını ısıtmıyor, bu nedenle de benim odamda yatıp kalkıyordu. Bir gün odaya girdim. Almış benim tüm günlüklerimi üst üste koymuş, surat muşmula. "Bunlar ne?" dedim. "Sen daha iyi bilirsin!" dedi. Olayın özeti şu; adam üşenmemiş benim 12 sene, 365 gün boyunca yazdığım günlüklerin hepsini teeeeekkkk teeeeekkk okumuş. E soraydın bana anlatırdım daha hızlı biterdi. :)) Bir de dersine öyle iyi çalışmış ki, beğenmediği sayfaların da uçlarını kıvırmış, sayko gibi notlar almış. Yazdıklarım yüzünden uzun süre benimle konuşmadı. Ben de topladım hepsini, teeeeekkkk teeeeekkk yırttım. Son sözlerim bizzat şahsına babacığım: Konuşmama izin vermedin, bari yazdıklarımı dinleseydin. Önceki gün boşandım. Telefonumda kayıtlı olan, olmayan herkes aradı, sordu. Hepsiyle de konuştum. Hepsi dinlediler. Bir senin numaran çıkmadı ekranda. Yine de canın sağolsun... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizde içinizden ne geliyorsa yazın... Ben öyle yaptım...