13 Ocak 2016 Çarşamba

Kara sinek


Yazın ortasında bunalıp da pencereyi araladığında içeri giren ve sinirini bozan çirkin kara sinekler vardır. Gazetenin ucuyla ittirirsin, bunu yaparken bile etli etli hissedersin hayvanı sinirini bozar, bununla da kalmaz iğrenç sesler çıkarır. Çok uğraşırsın dışarı çıkması için ama çıkmaz, uğraştırır seni. Camın büyüsüne kapılmış gibidir. İki seçeneğin vardır: Ya beklersin, kendi kendine geldiği yerden çıkar gider; ya da sabredemez hırsla yapıştırıverirsin gazeteyi, camda izi kalır. Bazı insanlara benzetiyorum ben bu kara sinekleri. En savunmasız anında hayatına giren, seni yoran, kovalasan da gitmeyen, uğraştıran, bunaltan, istemediğin anda gelen, beklemediğin anda giden. Hayatından çıkması gerektiği anda dost kalamadığın ancak tamamen silerek, yok ederek kurtulabildiğin zavallılar. Bence insan değiller onlar. Olsa olsa kara sinek.