30 Mayıs 2013 Perşembe

Düşün Adamı


Ülkem, canım ülkem... Öyle bir yerde yaşıyoruz ki çocuğumuz Su Ürünleri Mühendisliği'ni kazandığında sevindiğimiz kadar Sosyoloji Bölümü'nü kazandığında sevinemiyoruz. Neden? Çünkü birisi mühendislik, diğeri kıytırık bir bölüm... Kim karar verdi peki bunun böyle olduğuna? Yurt dışında insanlar Felsefe Bölümü'nde 4 yıl okuyup, takı tasarım atölyesi açmıyor, ya da taksicilik yapmıyor. Ancak ülkemizde Sosyal Bölümlere verilen değer bu kadar... Kimse mesleğini yapamıyor. Çünkü birileri bu ülkede düşün insanlarının yetişmesini istemiyor. Sosyal yanı zayıf, iş odaklı yaşayan köleler, mıncıklanmış beyinler, yaşamdan nasibini alamamış bireyler yöneticilere daha tatlı geliyor. Mühendis düşmanı mıyım? Tabii ki hayır. Hem sanki mühendis hakkını yeterince alabiliyor mu? Tabii ki hayır. Ben istiyorum ki bir denge kurulsun. Bizler de filozof, filolog yetiştirebilelim. Hem sonra düşünen adamın millete zararı olmaz. Bir tek kişiye zararı vardır düşünen adamın: Kendisine. Yaftalanır, yuhalanır, dışlanır... İdeolojik değişimlerin kökenine baktığınızda mutlaka bir düşün adamına rastlarsınız. Okuyan ve düşünen adamlar toplama yön verir. Okumak dediysem, git gel hiç bir şey öğrenmeden, gerizekalı bir eğitim sisteminde kendini parala, karnendeki, transkriptindeki notların hepsi 100 olsun demiyorum. İlgilendiğin alanlarla ilgili araştırma yapmaktan; kitap, makale, dergi okumaktan bahsediyorum. Şunu iyi bilin ki, düşünmüyorsanız, başkalarının düşüncelerine mahkumsunuz demektir.



8 Mayıs 2013 Çarşamba

Şişe


Kendini oyunun kurallarını öğrenmeden bir anda oyunun içinde bulursun. Zannedersin ki çok iyi biliyorsun. Oyunun kurallarından öte, oyunu kimlerle oynadığın belirler herşeyi. Herkes senin bildiğin gibi oynamaz bir çok oyunu... Sen kendin gibi zannedersin, yanılırsın, üzülürsün, yenilirsin...
Dün gece rüyamda onu gördüm. Nezle olduğum için biraz daraldım herhalde, kasvetli bir rüyaydı. Onu görmeye gidiyordum, odasına kadar giriyordum. Oda da yastığının üzerinde bir bayan bluzu... Beni istemeyen ailesi de ordaydı. Ben giderken, annesi arkamdan balkona çıkıp bana baktı... Kötü kötü... Oysaki sevmiştim. Tabii ki kendi kurallarımla... Onun kurallarını göz ardı ederek... Ama nooldu? Ne olacak... Şişe galiba gene sinsice bana kaçtı...