22 Mayıs 2015 Cuma

Dep... dep...depresyonum depreşti

18 yaşında şu olacak, bu olacak, hayat bambaşka olacak filan derler de, o gün geldiğinde bir bok olmaz ya... İşte hislerim aynen öyle. Dulkadiroğulları gibi kaldım öylesine. Sanki yüzyıldır yalnızım gibi geliyor. Instagramda birlikte ablak fotolarını koyup da kendilerini #balım#gülüm#boncuğum diye apır sapır hashtaglerle etiketleyen çiftlere ağzımda biriktirdiğim tükürüğümle hönkürmek, nerden çıktıysanız oraya girin demek istiyorum.
Haftasonu tek başıma denize gittim. Millete söylediğimde "Allah allah naaptın orda tek başına?" filan gibi sorulara maruz kaldım. Kabul ediyorum böyle yalnız tatiller pek tarzım değil. Ama gidince anladım ki insansız hava sahasına ihtiyaç duyuyorum ben. Ya da belki de tam tersi. Gerçekten sapıtmış vaziyetteyim. Tam olarak ne istediğimden bile emin olamıyorum. Yalnızlığın elini bir tutuyor, bir bırakıyorum. Benimle gelmek istese de gelemiyor çoğu zaman, onu bile bok gibi ortada bırakıp gidiyorum.
Fuarda koşarken sarı yağmurluklu bir çocuk bana sürekli gülümseyerek selam veriyor. Bazen "Kokuştu o üstündeki, her gün aynı şeyi giyiyorsun." demek geliyor içimden, susuyorum. Yanımdan hızla geçtiği için de bu kadar uzun cümle kuramıyor olabilirim. Yine de onun bana bakıp gülümsüyor olması, şimdilerde hala yaşıyorsun demesiyle aynı anlama geliyor. Onun dışında da batı cephesinde yeni bir şey yok. Hayat tüm monotonluğu ve uyan-işe git-sıkıl-yemek ye-spor yap-uyu-uyan-işe git... rutiniyle devam ediyor. Bazen düşünüyorum da hiç fena olmazdı. Hadi hazır başlamışken sana da biraz götlük olsun, ne düşünüyorum söylemeyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizde içinizden ne geliyorsa yazın... Ben öyle yaptım...