24 Mart 2015 Salı

Fantezi Adamı Elma Yanak

Sene 2010... Öğretmenlik meretiyle uğraşıyor ve lise öğrencilerinin gazabına maruz kalarak yaşam mücadelesi veriyorum. Gene başımızda cadıdan olma, zombiden doğma bir hatun var. Sonra diyorsun ki cinsiyet ayrımcılığı yapma! Gel de sen yapma! Neyse dediğim gibi bu cadı Sheila bizim bölüm başkanı... Kendisi bizi it gibi çalıştırıp arada bir yönetime kırıtarak paraları cebe atıyor. O sırada okul yeni açıldığı için hepimiz canhıraş çalışıyoruz. Zaman zaman günde on saat arka arkaya derse giriyoruz ama dert etmiyoruz. Zaten okulun sahibi klimacı :) Kendisi Kemeraltı'nın iyi bilinen esnaflarından... Okul işinde para var hacı demişler, amcam da belli ki "Girek la madem para varsa" demiş.
Okulun müdürü de bomba. Adam güya Türkçe öğretmeni ama şöyle konuşuyor. "Geri dönütlerinizi bekliyorum." :))) ya da "Çeketlerinizi geyin" (Türkçe meali : "Arkadaşlar rica etsem ceketlerinizi giyer misiniz?").
Gel zaman git zaman bunlar tutturdular: "Okulumuzda yabancı öğretmenler olması lazım. Dil sahibinden öğrenilir. Neytiv spikırlara ihtiyacımız var" diye.
Cadı Sheila da tam gaz internet üzerinden başvuru kabul etmeye başladı. Fazla para da vermek istemedikleri için görüşmeye öğretmenlik tecrübesi olmayan, yeni mezun, zooloji okumuş adaylar geliyor. Bizim bölüm başkanı için hava hoş. Getirdi başımıza bıraktı Coni'yi gitti. Garibim bir süre boktan bir otelde kaldı. Sonra klimacı dayı "Çogggg masraf oluyorrrr. Eve çıgsın!" diye emretti. Biz de 12 saat geçirdiğimiz okuldan arta kalan zamanda da Coni'ye ev bakmaya başladık. Sürekli emlakçılarla konuşuyoruz, internette araştırma yapıyoruz ama bekar bir Coni'ye evini vermek isteyen çıkmıyor. Bir gün Coni'yle koridorda yürürken elma yanaklı okul müdürü yolumuzu kesti. Adam testeredeki bisikletli elma yanaklıya inanılmaz benziyordu. Bana döndü ve dedi ki: "Şimdi söylediklerimi harfiyen Coni'ye tercüme etmeni istiyorum kızım. Söyle ona çok üzgünüm." Coni'ye döndüm "Müdür Bey çok üzgünmüş Coni dedim." Coni anlayışla başını salladı. Müdür devam etti: "Dün gece hiç uyumadım." "Coni, Müdür dün gece hiç uyumamış." Coni anlamsız anlamsız suratıma bakarken Müdür "Durmadan Coni'yi düşündüm." diye ekledi. "Hep seni düşünmüş." Coni bunları duyunca dehşete kapıldı :)))). Çocuk da ben de şoktayız. Ben gülmemek için dudaklarımı ısırıyorum. "Coni'ye en kısa zamanda sıcak bir yuva bulacağımızı söyle" dedi. Dudaklarını içe kıvırarak "Kartcım senin desteğin lazım bu konuda" dedi ve o sırada deri ceketiyle ortalarda dolaşan, kamyoncu kılıklı ilkokul müdiresi bunu odasına çağırdı, elma yanak da koşarak yanımızdan ayrıldı. Günün geri kalanında bunu cümle aleme anlatıp güldüğümüzü söylememe gerek yok herhalde.
Sonra ne mi oldu? Biz bu kamyoncuyla birlikte Coni'ye ev kiralamaya gittik. Yanlış duymadın. Müdire Dayıyla (Bayana benzeyen tek bir yanı bile olmadığı için böyle diyorum) birlikte gittik. Coni 6 ay kadar bizimle çalıştıktan sonra memleketine dönme karar aldı. Muhtemelen vardığında taşını toprağını öpmüştür, duvarlardaki Rönesans fresklerini yalamıştır. Kendisinden bir daha haber alamadık ama olsun. Kendine iyi bak Coni. Bunu okuma ihtimalin yok ama olsun gene de sorucam: "Kaçtın kurtuldun köftehor biz naapalım?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizde içinizden ne geliyorsa yazın... Ben öyle yaptım...